Translate

2 Haziran 2014 Pazartesi

Arılarım - İlk 9 Gün

24 Mayıs 2014 Cumartesi

Gebze'nin Pelitli Köyü'nden Cumartesi akşamı arıları aldık. Arılar karniyol. Arıları bahçede hazırladığım yere koyduk. Kovanın yönü güney/güneybatı aralığında konumlanmış durumda. Akşam geç olduğundan dolayı kovanı açmıyoruz, sadece yerine yerleştiriyoruz ve kapalı olan uçuş deliğini açıyoruz.


Yukarıdaki resimde kırmızı daire ile işaretlediğim alanda ana arı var. 2014 yılının ana arısı olduğundan bu yılın rengi olan yeşil ile işaretli. Ana arının etrafındaki arıların yönü öndekiler hariç hep ana arıya bakıyor. Ana arının hizmetçileri olabilir veya ana arıya bir saygı duruşu olabilir. Ana arının önündeki arılar da ana arıya yol açıyor olabilirler. 


Ana arı yolculuğa çıkmadan önce "ana arı kafesine" konuluyor. Bunun nedeni kovan Gebze'den Beykoz'a yaklaşık bir saatlik bir yolculuğa çıkacağından dolayı olabilir. Veya bu ana arı bulunduğu kovana bir hafta önce verilmiş yeni bir ana arı olduğundan dolayı da olabilir. Ana arı kanatlarından tutuluyor. Kafese konulduktan sonra kafes kapağı kapatılıyor. Ve öndeki iki delik biraz kekle kapatılıyor. Bu plastik ana arı kafeslerinin ahşap olanları da var.

25 Mayıs 2014 Pazar
Şerbet vermedim. Sabah saat 06:30'da arıların uçuş yaptığını görmek ve uçuş tahtasına polenle inen arıları görmek mutluluk vericiydi. Demek ki yeterli ısı ve gün ışığı uçmak için yeterli. Akşam çıtaları inceledim. Ana arı kafesinden çıkmış ve ilk çerçevede idi. Kovanda toplam 5 çerçeve var. 5. çerçeve kabartılmış petekli ve nispeten boş bir çerçeve. Bir yüzünde arı var diğer yüzü boş. Diğer çıtalar ise polensiz ve balsız. Çıtaların üzerinde bir miktar kek var. İki çıtada oldukça çok kapalı gözlü yavru var. Diğer iki çıtada ise kapalı gözlü yavru sayısı daha az. Açık gözlü yavru sayısı ise tek tük. Yumurta ise görmedim. Peteklere şerbet püskürtülmüş gibi geldi bana. Arılar onlarla meşgul gibi. Yerde sarhoş gibi gezinen tek tük arılar gördüm. Ya yol yorgunu olduklarını düşündüm (bir saatlik yol) ya da aç.



Sabah 06:30'da uçuş faaliyetleri.



Çıtaların üzerinde artık iyice azalmış bir kek. Kekin üzerinde kağıttan etiketi ile beraber plastik ambalajı. Temel Petek'in dükkanındaki kekler sarı idi ancak bu kek beyaz. Katkı maddeleri farklı sanırım. En dıştaki çerçeve (5. çerçeve) temel peteği kabartılmış nispeten boş bir çerçeve. Petek defalarca kullanıldığından dolayı rengi artık iyice siyahlaşmış. 


Peteğin üst tarafı yanlara doğru daha açık renkte. Zira bu kısımlar bal ve polen kemeri için kullanılmış. Ancak yavru alanı çok daha koyu. (5. çerçeve - dış yüz)




Aynı çerçevenin aynı yüzü. Değişik bir açıdan çekilmiş. Sağ tarafta dibi gözüken gözlerden de anlaşılacağı üzere gözlerin içinde çok çok az miktarda şerbet var. (5. çerçeve - dış yüz)



Aynı çerçevenin diğer yüzü. Tamamen boş değil. Bir miktar açık gözlü yavru var. Bunlar mat beyaz görünüyor. Işıl ışıl parlayan beyaz yerlerde az miktarda şerbet var. Daire içine aldığım kısımda bir miktar polen var. Diğer bir kaç yerde daha polen var. Ancak arı ile kaplı kısmın altında ne var bilemiyorum. Çerçeveyi ilk elime aldığımda açık gözlü yavruların göründüğü kısmın üzerinde de arılar var idi ancak daha sonra sağa sola gittiler. (5. çerçeve - iç yüz)



4. çerçevenin dış yüzü. Çerçevenin %50'sinden biraz az miktarda kapalı gözlü yavrulu. Bunların kaç günlük pupa olduğunu bilemiyorum. Boş olan kısımlardan da belki bir kaç gün önce yavrular çıkmış olabilir. (4. çerçeve - dış yüz)



4. çerçevenin aynı yüzü. Fakat üst kısımdan farklı bir kesit. Yer yer sırlanmamış bal ve polenli gözler görünüyor. Ancak bunların çok yetersiz olduğunu düşünüyorum.



Remin üst kısmında yan yana duran iki arı ne kadar da farklı görünüyorlar. Üst taraftaki abdominal segmentleri kahverengimsi olanları polen getirirken görüyorum. Onlar işçi arı olmalı. Diğeri genç bir erkek arı mı acaba? Zira işçi arıdan daha büyük olması gerekirken daha küçük görünüyor. Arıların fizyolojik özelliklerine daha fazla dikkat etmeliyim. Remin alt kısmında zavallı bir işçi arının üzerinde kocaman bir varroa görünüyor.



Diğer bir çerçeve. Ancak kapalı gözlü yavru sayısı çok daha fazla.


Yukarıdaki ile aynı çerçeve fakat bir daha yakından bakıldığında.


Daha da yakından bakıldığında.

26 Mayıs 2014 Pazartesi
Akşam şerbet verdim. 250 ml. (1+1) Çıtalara yine baktım. Tek tük yarım doldurulmuş polen gözleri gördüm. Sarı polenler. İlk çıta hariç diğer çıtalara baktım. İri taneli tuzu sehpa bacaklarının dibine döktüm. Gece 24:00'de baktığımda bunun etkili olmadığını arıların sehpa üzerinde kovana doğru kuyruğa girdiklerini gördüm. Sehpa bacaklarına gres yağı sürdüm.


Şerbetten sonra karıncalar gelmeye başladı. Küçük bir pet şişeyi kesip suluk yaptım. İçine birkaç parça da dal koydum ki suyu kolay içsinler.


Karıncalarla daha iyi mücadele edebilmek için sehpa bacaklarının yapısını değiştirdim. Yukarıdaki resimde görülen destek tahtaları toprakla temas halinde idi. Onları iptal ettim.


Yukarıdaki resimde sehpanın yeni hali görülüyor. Ayrıca sehpa bacaklarına sürdüğüm gres yağı da görülüyor. Sehpa deyip geçmemek gerek. İleride daha sağlam, sağlıklı, portatif ve kullanışlı bir yapıya geçmem gerek.



Kovanın uçuş deliğinden bir görünüm.

27 Mayıs 2014 Salı
Akşam şerbet verdim. 250 ml. (1+1) Önceki şerbet tamamen bitmiş. Yemlik kupkuru. Kek de bitmiş. Yine 4 çıtaya baktım. Pek bir değişiklik yok. Sehpa bacaklarına sürdüğüm gres yağı karıncaları tamamen engellememesine rağmen oldukça etkili olduğunu gördüm.

Aslında petekleri kurcalamak istemiyordum. Ancak karınca ve dip tahtasının durumunu anlamak için baktım. Hummalı bir çalışma vardı. Çerçevelerin üzerine bir miktar mum örmüşler. Çerçevelerin iç taraflarında zincir oluşturmuşlar. Yavru arının birini gözden çıkmaya çalışırken gördüm. Bundan sonra petekleri haftada bir gün kurcalamaya karar verdim. Polen beklediğim ölçüde olmasa da gelişme var. Şerbetten bal yapımı daha başarılı. El büyüklüğünde bir alan yarım ballı.


Dip tahtasında parçalanmış, kararmış ve içi boşalmış bir arı ölüsü; bir iki parça polen; kek ambalajında bulunan kağıt etiketin kırpılmış parçaları; bir miktar mum kırıntısı ve 10-15 kadar da karınca.


Uçuş tahtasından içeri giren tarlacı arıların arka bacaklarında gördüğüm sarı/turuncu polenlerin kaynağı. Bacaklarında sarı polen olanlar var ayrıca turuncu olanlar da var. Turuncular daha az. Resimde çiçek tozları sarı görünüyor arıdaki polen ise turuncu. Turuncu olanı hangi çiçekten aldı acaba?



Sarı/turuncu polenlere beyaz polenler de eşlik etmeye başladı. Hatta beyaz polen daha çok. Böğürtlenler çiçeklenmeye başladı. Polen aldıkları bu alan arılığa çok yakın. 40 metre civarı. Ve bu alandan çok sayıda arının polen aldığını gördüm.

28 Mayıs 2014 Çarşamba
Akşam şerbet verdim. 250 ml. (1+1) Önceki şerbet tamamen bitmiş. Yemlik kupkuru. Boş peteğin dışa bakan boş kısmı büyük ölçüde arı dolmuş. Yavrular çıkmaya başlamış. Bu durum dip tahtasındaki mum kırıntılarını da açıklayabilir.


Daha büyük bir suluk yaptım. Kovanın yanındaki ağaca bağladım. Suyu kolay içebilmeleri için içine kiremit parçası koydum.

29 Mayıs 2014 Perşembe
İlginçtir polen taşıma işleri en yoğun sabahın erken saatlerde oluyor. Gün içerisinde o kadar yoğun değil. Bugün gün içerisinde ise yok denecek kadar azdı. Tek tük sanki kovan terk edilmiş gibi. Akşam dip tahtasını çektiğimde durumlar pek parlak değildi. 50 kadar yavru larva dip tahtasında. Bir miktar mum kırıntısı ve 15-20 kadar karınca. Polen uçuşunun azalmasını ve dip tahtasındaki kurumuş larvaları besin yetersizliğine bağladım. Şerbeti iki katına çıkarttım. 500 ml. (1+1) Temel petekli bir de çerçeve verdim. Zira bu genç arıların hem petek örmeye hem de alana ihtiyaçları var. Bu besin yetecek mi? Sorun sadece besin mi? Yarın göreceğiz.


50 kadar yavru larva dip tahtasında.


Yukarıdaki resimden daha detaylı görülebilir. İnternetten araştırdım ve bunun kireç hastalığı olduğunu gördüm. İngilizcede bu hastalığa Chalkbrood  deniyor. Bu hastalığa Ascosphaera apis isimli bir mantar neden oluyormuş. Hastalığın ilacı sağlıklı bir bakımmış.



Bugün arılara verdiğim temel petekli çerçeve. Temel petekli çerçeve; çerçeve, temel petek ve telden oluşuyor. Bunu yaparken biz, mahmuz, pense ve ekmek kesme tahtası kullandım. Biz ile telin geçeceği delikleri deldim. Mahmuz ile tellerin mum ile birleşmesini sağladım. Mahmuzu telin üzerinde gezdirirken temel peteğin altındaki boşluk için de ekmek kesme tahtası kullandım.

30 Mayıs 2014 Cuma
Akşam şerbet verdim. 500 ml. (1+1) Dip tahtasında 150 ölmüş larva saydım. 15-20 kadar karınca.


Kireç hastalığından dolayı ölmüş yaklaşık 150 yavru. 6. çerçevenin hizasında taze mum kırıntıları. Temel peteği işlemeye başlamışlar demektir.


Yavru ölümleri yukarıdaki resimden daha detaylı görünüyor. Neleri yanlış yapmış olabilirim? Hastalığa birden fazla etken neden olabilir. Şerbet miktarını geç artırmış olabilirim ve arılar da aç kalmış olabilir. Üç gün üst üste çerçeveleri kurcalayınca -hava 25-30 derece dolaylarında olmasına rağmen yavruları üşütmüş olabilirim. Kovanın bulunduğu yer biraz evin gölgesinde kaldığından dolayı güneşi biraz geç alıyor. Kovanın etrafında ağaçlar da var. Biraz rutubetli bir yer olabilir. Ama bence bu daha düşük bir etken. Asıl sorun besin ve çok çerçeveleri çok kurcalamamla ilintili diye düşünüyorum.

31 Mayıs 2014 Cumartesi
Akşam şerbet verdim. 500 ml. (1+1) 15 kadar larva dip tahtasında. Şerbeti verirken, verdiğim temel petekli çerçevenin ortasında avuç içi kadar ve çok silik bir şekilde kabarma gördüm. Ama çok az geldi bana. Bugün kursta temel petekli çerçeveyi yanlış yere taktığımı öğrendim. En dıştaki çerçeveden sonra takmıştım. Aslında en dışta değil de dıştakinden bir önce olması gerekiyormuş. Yani kabartılmış ama henüz üzerinde çok fazla yavru-polen-bal olmayan çerçeveden önce. Bu hatayı düzeltemedim zira kabartılmış petekte ciddi bir çalışma yapıyorlardı, onu bozmak istemedim. Kullandığım şerbetlik (yemlik) çerçeve tipi idi. Yüksekliği bir çerçevenin yarısı kadar. Alt tarafı boşlukta kalıyordu. Bunu değiştirerek yerine bölme tipi bir yemlik taktım. Bu yemlik kovanın boşta kalan kısmını tamamen izole etti.


Dip tahtasının bugünkü görünümü. Dünkü çok sayıdaki kayıptan sonra bu durum olumluya doğru bir işaret olabilir. 6. çerçevenin hizasındaki taze mum kırıntıları biraz daha artmış. Çerçevenin içe bakan yüzünde ve uçuş deliği tarafında daha çok çalışmışlar.



Bugün yukarıdaki resimde görünen suluğu kullanmaya başladım. Adı kavanoz yemlik olarak geçiyor. Kovanın uçuş deliğinden verilerek arıların dışarı çıkmadan su ihtiyacını karşılaması için tasarlanmış. Ancak ben mevsim itibariyle kovanın yanına koydum tabi. Oldukça rağbet gördüğünü gözlemledim.

1 Haziran 2014 Pazar
Akşam şerbet verdim. 500 ml. (1+1) Dip tahtasında 2 ölü larva. 15-20 kadar karınca. Verdiğim temel petekli çerçeve neredeyse tamamen kabartılmış. Nasıl bu kadar hızlı oldu? Bu arada dün kullanmaya başladığım bölme tipi yemliği ters taktığımı farkettim. Onu düzelttim. Ayrıca yemlikte kullandığım ve arıların şerbeti boğulmadan rahatça almalarını sağlayan plastik şeritlerin boylarının uzun olduğunu farkettim. Şerbet bittiği halde şeritler yemliğin yarısında asılı kalmış. Arıları şerbet alırken oldukça zorlamış oldum. Bu durumu da düzelttim.


Dip tahtasının bugünkü durumu. Oldukça sevindirici. 6. çerçeveyi kabartma işlemi daha da ilerlemiş. Dip tahtasının portatif olmasının önemi ortada. 

Kovan kapağını açmadan arıların durumu hakkında fikir sahibi olmak için uçuş tahtasını gözlemlemek çok önemli. Buradaki polenli arı trafiğine dikkat ediyorum. Polen gelmesi gelişmeleri açısından çok önemli. Nektarı şerbet ile tolere edebiliyorum, ama poleni! Dip tahtası kontrolleri çok çok önemli. Buradan kovandaki koloni hakkında ciddi yargılara varılabilir. Şerbeti verirken de örtü tahtası olarak kullandığım çuvalı yalnızca şurupluğa kadar açıyorum. Ve oradan son çıtayı görebiliyorum. Bu da arıların gelişimi hakkında önemli bilgiler veriyor.



Hiç yorum yok: