Translate

11 Haziran 2014 Çarşamba

Arılarım - 19.Gün


Dip tahtasında alelade bir şey yok.


Kovanı merkez alarak 300 metre yarıçaplı bir alanda ıhlamur ağaçlarının durumuna baktım. Sanırım 20-25 kadar ıhlamur ağacı var. Ve %80 oranında çiçeklenmişler. Hepsinin üzerinde de arı gördüm. Kiminde az kiminde de daha çok. Onların benim arılarım olduğunu düşünüyorum. Umarım öyledir. Resimde görülen kestane ağacı da bu alan içerisinde. Ve onda da arılar var. Hatta kaldırımda yürüyen bir arı bile gördüm. Tuttum kenara aldım. Uçmaya hali yok gibiydi.


Kovanım 9 çerçeve oldu. Ama uçuş deliğinin bir kısmının halen kapalı olduğunu fark ettim. Diğer kısmını da açtım.


Resimde görülen yemliği çıkarttım. Dış taraftaki 4 çerçeveyi kovan duvarına doğru yanaştırdım. Ve araya da 10. temel petekli çerçeveyi verdim. Bu arada en dıştaki 5 çerçeveyi çıkartıp inceledim. Ancak arılar baya zorladılar, rahatsız oldular, vızıl vızıl. Arılar titriyorlarmış gibi geldi bana. Ya çok gerildiler ya da üşüdüler. Daha önceden vermiş olduğum ve onların da kabartmış oldukları temel petekli çerçevelere ana arı yumurta atmış. Bir kısım bölgelerinde de gözlerin dibinde azıcık bal vardı. Oldukça az. 5. çerçeve dış yüzü kapalı gözlü yavrulu. Ve üstünde de sırlanmış bal kemeri. Diğer yüzü de dış yüzüne benzemekle beraber açık gözlü yavrular da vardı. Diğer 4 çerçeveye bakmadım. Ama onların da bu 5. çerçeveyle benzer olduklarını düşünüyorum. Zaten larvaları gördüğümde onları üşütmekten çok korktum. Umarım yine kireç hastalığına yakalanıp dip tahtasına atılmazlar.


Umarım arılar bundan sonra kendi yiyeceklerini çıkarabilirler.





Böğürtlenler çok güzeller ama dikenleri de çok sivri ... Son resimde böğürtlenin altındaki bal mumu. Dün çerçevelerin üzerinden toplamıştım. 

Hiç yorum yok: