Arılarım - 15.Gün

Saat 17:00'de şerbet verildi. 500 ml. (1+1) Bugün kursta gördüğümüze göre şerbet hazırlandığı gün verilmezmiş. 24 saat sonra verilirmiş. Bu nedenle bugün iki tane şerbet hazırladım. Diğeri yarın için. Öbürgünkinide yarın hazırlayacağım. Yani bir gün önceden.

Üçüncü temel petekli çerçeveyi verdim. Kovanda toplamda 8 çerçeve oldu. Bu temel peteği 5. çerçeveden sonra verdim. Aslında 5.çerçevenin en dışta olması gerekirdi. Verdiğim temel peteklilerin bunun iç tarafında kalması gerekirdi.

Dip tahtasında hergünkinden biraz daha fazla polen görülüyor. Polenler sürekli iç tarafta daha yoğunluklu görünüyor. Bu da polenlerin nereye depolandığını gösteriyor. Bugün daha fazla dökmelerinin nedeni verdiğim temel petekli çerçevenin sırası olabilir mi? Kafaları mı karıştı acaba? Benim kafam bile karışmaya başladı :)

Dip tahtasında bir de arı ölüsü vardı. Bazı kısımları parçalanmış. Dip tahtasında 10-15 tane karınca görüyordum ama bugün 20-25'e yakın vardı. Yağmurlarla beraber sehpa bacaklarındaki gres yağı oldukça yıkandı. Tekrar takviye istiyor. Ancak buna da bir çözüm bulunmalı aksi halde toprağın yapısı bozulacak!

Makro çekimde kanat yapısı ne kadar da net görülüyor. Normalde gözükmeyen şeker parçacıkları ne kadar da net görülüyor. Arılar yemlikten alırken muhtemelen dip tahtasına damlıyor. Burada da kuruyunca kristalize oluyor. Karıncalara da iş çıkıyor. Karıncaların bu şeker parçacıklarını şurupluktan aldıklarını düşünmüyorum.

Arka bacağının yapısı gayet detaylı görülüyor. Ne kadar kıllı! Karınca boş durmuyor. Şerbet artığı şeker kristalleri görülüyor. Açık sarı renkli olanlar taze bal mumu. Şu işaretlediğim kısımdaki ise arı dışkısı olabilir. Zira bunları dip tahtasını incelerken görebiliyorum nokta nokta şeklinde. Ve yıkamakla da çıkmıyorlar. İlla ki kazımak gerekiyor.

Arılar saat 16:30 civarı yine şenlendiler. Bu sefer hergünkinden daha kalabalıktılar.

Bunu neden yapıyorlar, çok merak ediyorum. Elbette bir anlamı var.

Arının arka arkaya kanat çırpışlarını çektiğinizde ortaya kılçık görünümü çıkıyor.

Kılçıkları işaretledim. Arka arkaya 5 kanat çırpışı.

Daha büyük kılçıklar.

Kuyunun yanında da bir arı ölüsü vardı. Kuyunun yanında su dolu kovalar oluyor bir defasında oradan boğulmak üzere olan bir arıyı çıkarmıştım. Bu arı kovada değil kuyunun yanındaki masadaydı. Boğulduğunu tahmin ediyorum. Acaba boğulduklarında dili dışarıda mı ölüyolar?

Kıllarının durumuna bakılırsa boğulmuş gibi.

Ölü arılarım.

Yağmurlardan sonra kapağın hali ortada. Üzerinde sac olmasına rağmen köşelerden geçirmiş suyu. Rutubet ve küf oluşmuş. Köşeler çakılmadan önce tutkal kullanılsaydı yağmurdan bu kadar etkilenmezdi diye düşünüyorum. Buna bir çözüm bulmalıyım.