Ancak daha önce gördüğümüz "Yemleme tarihinin tespiti" konusuyla ilgili sayfa benim daha çok dikkatimi çekti. Burada "Bal akımından yararlanacak işçi arıların yaşam öyküleri" başlığıyla isimlendirilmiş.
Bir de konu açılmışken Prof.Dr.Muhsin Doğaroğlu'nun "Modern Arıcılık Teknikleri" isimli kitabı önerilmektedir.
-----------------o----------------
-Popülasyon düzenlemesi arıcıya bağlıdır. Yani koloniyi genişletme yönü arıcıya bağlıdır. Buradaki esas tek yöne genişletmedir. Zira arılar çift yöne genişletmeye uygun değildir.
-Kovanın bakabileceği en iyi yön Güneydoğu'dur.
-Arı konaklama belgesi arıların götürüleceği yerin İlçe Tarım Müdürlüğü'nden alınır. Doldurulur ve yine arıların götürüleceği yerin muhtarına götürülür. Yer ücrete tabi ise ödeme muhtara yapılır. Kullanılan yerden ayrılırken de İlçe Tarım'a ve muhtara bilgi verilir. Yer Orman Bakanlığı'nı ilgilendiren bir yerse muhtemelen Orman İşletme Müdürlükleri'ne de yönlendirebilirler. Bu işlemler tıpkı "hayvan nakli" işlemi gibidir. Bunun da kendine özgü kural ve kaideleri vardır.
İlçe Tarım'a kayıt olmak önemlidir. Zira çeşitli bölgelerde yapılan ilaçlama çalışmaları ile ilgili SMS ile bilgilendirmede bulunuyorlarmış. Arıların zarar görmemesi ve ürünün de sağlıklı olabilmesi için bu bilgiler önemli. Plaka almanın ve kayıt altına alınmanın başkaca bir çok yararı da varmış.
-----------------o----------------
Geçen hafta ana arı yetiştirme yöntemlerini görmüştük. Bu hafta bunlara bir yöntem daha eklendi. Demaceo yöntemi. Yöntemin ismini yanlış not aldım sanırım. İnternette bu yöntem ile alakalı bir kayıt bulamadım :) İsmi bir kenara bırakacak olursak bu en basit ana arı yetiştirme metodudur. Aynı zamanda oğul kontrol yöntemidir. Arıcılığı hobi olarak yapanlar veya küçük ölçekli yapanların kolayca uygulayabilecekleri bir yöntemdir. Bu yöntemin esası koloninin oğul için oluşturduğu ana arı memelerinin ana arı yetiştirmede kullanılmasıdır.
Bu metodun uygulanmasında en az 10 çerçeveyi geçmiş bir koloniye ihtiyaç vardır. Ve bu koloni oğul vermek için ana arı memeleri geliştirmeye başlamış olmalıdır. Arı nüfusunun arttığı dönemlerde ballığı geç atmak veya mevcut yeri daraltmak oğul için ana arı memesi yapımına sebebiyet verir.
Ana arı yumurtalı veya genç larvalı bir petekle beraber kovanın kuluçkalık katında bırakılır. Diğer petekler ballığa taşınır. Kuluçkalıktan alınan peteklerin yerine temel petek konur. Temel peteklerin tümü bir aradadır. Kuluçkalık ile ballık arasın da ana arı ızgarası konur. Ballıkta boş kalan kısma da yemlik konur. Koloni şurup ile beslenir. Ballıktaki arılar ana arının varlığını hissetmediklerinden ve ballıkta popülasyon da yoğun olduğundan dolayı günlük yumurtaları ana arı üretimi için değerlendirirler. Bu yöntemle kaliteli ana arılar üretilir. Bu metot diğer tüm metotlardan daha kolaydır. Tabi bu metodun uygulanacağı koloni 80.000'i aşmış iki katlı güçlü bir koloni olmalı.
-----------------o----------------
Ana arı üretim odasının ısısı 33 derecede sabitlenmelidir. Bu odada yüksüklere 1 su 1 arı sütü oranında su katılımış arı sütü konur. Yumurta kuru yüksüklere konmaz. Sonra her bir göz günlük yumurta konur. Yumurta yatay değil dikey konur. Aynı koloni içerisine 3 adet ana arı üretim çerçevesi konabilir. Gözler kapandıktan sonra çiftleştirme amaçlı olarak küçük oğul kutularına aktarılır.
Erkek arı üretilecek çerçeveye yarım petek takılır. Devamını arılar örer tıpkı karakovandaki gibi büyük gözlü petek örerler.
Çift aşılama yönteminde gözlere çift yumurta bırakılır. Biri olmazsa diğer tutsun maksadıyla.
Bir diğer yöntem arı sütü kullanmadan yapılan transfer şeklidir. yani gözlere arı sütü konmuyor. Ama sıcaklığın hep aynı seviyede tutulması bu yöntemde daha önemli. Gözler kurumamalı. Hava sıcaklığı ve nem dengede olmalı. Sıcaklık 33 derece ve nem oranı da % 60-65 arası olmalı. Bu yöntemde hızlı hareket etmek önemlidir.
Ana arı üretim çerçevesi kullanılmadan bir gün önceden bir gün süreyle kovanda bekletilir. Parlatma işlemleri için, ayrıca arı kokusunun sinmesi için.
Arı Ürünleri
1. Bal
Çiçeklerdeki nektardan, bitkilerin canlı dokularından salınan tatlı sıvılardan elde edilir. Kuru maddesi %95-99 oranında karbonhidrat olan şekerli bir gıda maddesidir. Ve arıların doğal enerji kaynağıdır. Bal; arılar tarafından bitkilerin salgıladıkları ve bitkiler üzerinde yaşayan böceklerin salgıladıkları sıvılardan elde edilir ve de değişime uğratılarak petek gözlerine depo edilir. Su içeriği en fazla %25'dir. Fermantasyonu geçiştirecek şekilde fazla suyunu uçururlar. Kuru madde (kül) miktarı %1. Sakkaroz içeriği en fazla %8. Nektarın bala dönüştürülmesi esnasında arıların salgıladığı invertaz enzimi ile nektarın bünyesindeki sakkaroz; glikoz ve früktoz şeklinde basit şekerlere dönüştürülür.
Balın bileşeni
Balın kimyasal yapısı oldukça karmaşık bir yapı göstermekte olup birleşimi yörelere ve elde ediliş zamanlarına göre farklılıklar göstermektedir. Ortalama değerler olarak su oranı %17; früktoz %38; glikoz %31; sakkaroz %1; maltoz %7; yüksek şekerler %1,5; serbest asitler %0,4; lakton %0,14; kül %0,16; nitrojen %0,041. PH 3,91. Diastaz değeri 20,8.
Balın fiziksel özellikleri
Rengi, akışkanlığı, yoğunluğu, higroskopik özelliği, yüzey gerilimi, ısı geçirgenliği, kristalizasyonu. Balın rengi bitkisel orijine bağlıdır. Su oranı ve sıcaklık balın viskozitesini (akmazlık-akışkanlığa karşı direnç) etkiler.
Balın ışığı döndürme özelliği balın polarize ışığı sağa veya döndürmesidir ve balın kaynağına bağlıdır. Nektar balları ışığı sola salgı balları ise sağa döndürmektedir. Sakkaroz denen çay şekerinden elde edilen ballar ışığı sağa döndürür. Bu özellik balın sahte olup olmadığını anlamaya yardımcı olur.
Havadaki nem oranı balın higroskopik özelliğini etkiler. Balın nemi absorbe etme özelliği vardır.
Balın kristalizasyonu. Çiçek balları zamanla kristalize olurlar. Kristalize olan bal sahte demek değildir. Bu tür ballar benmari yöntemiyle eritilebilir. Kristalize olan ballar 45-60 derecelik suda çözünür.
Balın fermantasyonu; balın ekşimesi, mayalanması veya bozulması demektir. Olgunlaşmadan alınan ballar genelde fermante olur. Su oranı yüksek ballarda mayalar şekeri fermante ederek alkol ve karbondioksit oluşturur. Ve bal köpürür. Eğer balın nem oranı düşükse fermante olmaz.
Tat ve koku: Balın tadı; yapısındaki şeker miktarı, türü ve birbirlerine oranı ile ilgilidir. Balın kokusu ise alındığı kaynağa göre değişir. Bala uygulanan işlemler onun tadını ve kokusunu değiştirebilmektedir. Bu nedenle, ısıtma, işleme ve depolama gibi uygulamalarda balın kendine has tadı ve kokusunu bozacak yanlış işlemlerden kaçınmak gerekir.
Balın süzülmesi
Balın süzüleceği oda içi sıcaklık 25-30 derece arasında olmalıdır. Çerçeve ve petekler üzerindeki sırlar alınır. Santrifüj makinelerinde bal süzülür.
Balın dinlendirilmesi
Dinlendirilen bal içerisindeki parçacıklar balın yüzeyinde toplanır. Bunların balın üzerinden alınabilir. Bunlar arı yemi vs. için kullanılabilir. Dinlendirme süresi bir iki gündür. Daha sonra da alt kısımdaki musluktan bal alınabilir. Süzülen bal elekten geçirilir. Gittikçe incelen tek katlı eleklerden geçirilen bal; mum kırıntıları ve yabancı maddelerden arındırılır. Buna rağmen küçük parçacıklar ve kabarcıklar balın rengini bulandırır.
Depolama
Bal kapalı kutularda ve hava ile ilişkisi olmayacak şekilde saklanmalı. Örneğin kapaklı cam kavanozlarda. Ambalajlanan ballar oda sıcaklığında tutulmalıdır.
Balın kullanım alanları
Sofralık bal, krem bal, meyveli bal, ...
Balda kristalizasyonu önleme yöntemleri
a) Ultrasonik dalga yöntemi: Bala saniyede 9 kg ultrasonik dalga uygulanırsa balda kristalizasyon 15 ay süreyle önlenmiş olur. Bu yöntemin uygulanmasında ülkemizde bir sınırlama yoktur. Bu işlem büyük çaplı şirketlerde yaptırılabilir.
b)Su oranını artırmak: Belli sınırları aşmadan baldaki su oranının artırılması kristalizasyonu geciktirir fakat su oranının artırılması fermantasyonu da gündeme getirir.
c)Kısa süreli yüksek sıcaklık uygulamak: Balı 77 derecede beş dakika süreyle bekletip filtre edildikten sonra aniden sıcaklığı 54 dereceye düşürülüp ambalajlanıp pazarlanıncaya kadar 0 derecede tutulması balda kristalizasyonu engelleyen en etkili yöntemlerden birisidir.
d)Bala bazı kimyasal maddeler katmak: Bu yöntemde bala katılan kimyasal maddelerin balın genel yapısını bozucu etki göstermemesi gerekir. Market raflarındaki ballar böyleymiş.
e)Soğuk şok yöntemi: Bal 0 derecede 5 hafta süreyle tutulduktan sonra 14 derecede depolanır. Böylece hiç kristalize olmadan iki yıl boyunca saklanabilir. Normalde bal 14 derecede 5 haftada kristalize olur.
2. Balmumu
İşçi arıların 12 ila 18 günlük yaş dönemlerinde karın halkalarındaki mum salgı bezlerinden salgıladıkları bir maddedir. Rengi salgılandığı an beyazdır. Sonra koyulaşır. Arılar petek gözlerini örmek için kullanırlar bunu. Arılar 1 kg balmumu üretmek için 6-10 kg bal tüketmeleri gerekir.
Temel petek kar amacı için konur.
Mum salgılayan arılar önce bal yerler sonra 35 derecede zincirler şeklinde salkım oluşturarak mumu salgılarlar. Arılar yavru yetiştirmek, bal ve polen depolamak için gerekli olan petek gözlerini örmek üzere balmumu salgılarlar. Peteklerin balı süzüldükten sonra arta kalan mumlar ve deforme olmuş petekler eritilip yabancı maddelerinden arındırıldıktan sonra kullanılır. Balmumu arıcılık dışında bir çok sektörde kullanılır; İlaç sektörü, parfüm sektörü, diş hekimliği, eczacılık, mobilyacılık, boya yapımında, heykeltraşçılıkta, ayakkabıcılıkta, su geçirmeyen çadır üretiminde, denizcilik sektöründe kullanılır.
Balmumunun içeriği (bileşenleri)
Hidrokarbonlar %16; alkol %31; asitler %31; hidroksil asitler %13; bilinmeyen diğer maddeler %9
Balmumunun saf olduğu nasıl anlaşılır?
Balmumu benzin içerisinde tamamen erir. Saf balmumu ateşe atılınca tamamen yanar ve ortama güzel bir koku yayar. Balmumundan bir parça çiğnendiğinde dişlere yapışmaz ve ağızda kötü bir tat hissettirmez. Bir kapta 15 derecede ısıtılıp üzerine 20 gr eter damlatılırsa erir. Ancak içinde katkı bulunan balmumu erimez.
3. Polen
Çiçektozu; çiçekli bitkilerin antenlerinde oluşan ve döllenmelerinde rol alan erkek üreme birimidir. Polen; protein, vitamin, mineral madde ve enzim bakımından çok zengin bir besindir. Koloninin protein ihtiyacını karşılamak ve yavruları beslemek için toplanır, kovana taşınır ve petek gözüne depolanırlar.
Polenin şekli ve yapısı
Dışında çok sert hazmı olanaksız bir dış kabuk bulunur. (sprarederm)
Polenin bileşimi
Su %7 (%10); ham protein %20; kül %3; ham yağ %5; karbonhidrat %36; bilinmeyen %28 (%43)
1. Polen oda sıcaklığında bir kaç gün içerisinde tüm besleyici değerini kaybeder.
2. Derin dondurucuda taze polen 1 yıl kadar saklanabilir.
3. Polen güneş ışığı almayacak kavanozlarda kuru ve karanlık odalarda saklanmalı.
Kurutulduktan sonraki nem alt sınırı %6 ve nem üst sınırı da %8'dir.
Polen ticari olarak üretiliyorsa kurutulmalı. Kurutulma işlemi 33 derecelik bir ısıda, doğrudan güneş ışığına maruz kalmadan. Açık havada üstü örtülü olarak, 7 gün boyunca, her tarafının eşit miktarda kuruması için her gün elin ayasıyla karıştırılarak kurutulur. Fırınlama yapmıyor isek kurutulma işleminden sonra eleme işlemi yapılır. İri polenler en kalitelileridir ve dolayısıyla da en pahalılarıdır. Elek gözlerinin genişliğine göre farklı ebatlarda eleklerden geçirilerek boylarına göre ayrılırlar. Büyük boy, orta boy ve küçük boy şeklinde.
Polenin saklanması
1.Toz şekerle karıştırılarak saklanır. Buzdolabında +5 derecede. Ya da derin dondurucuda. İki birim taze polen bir birim toz şekerle karıştırılır. Bu karışımın küflenmesini önlemek amacıyla üzeri 5 cm kalınlığında toz şeker tabakasıyla kapatılır. Bu şekilde polen 2 yıl boyunca hiç bir besin değeri kaybetmeden saklanabilir.
2.Hamur haline getirilerek saklanır. Taze polen ağırlığının %15'i kadar bal; ağırlığının %25'i kadar da kaynatılmış soğutulmuş su ile karıştırılarak hamur haline getirilir. Bu hamur, toprak bir kaba sıkıştırılarak doldurulur. Üzerine ağır bir tahta kapak veya taş konularak 36 derecede 5 gün süreyle bekletilir. Tekrar kabın ağzı açılır ve iyice sıkıştırılır. Sıkıştırıldıktan sonra da hava ile teması kesmek için üzerine eritilmiş mum dökülür. Bu hamur kek yapımında ve besin olarak kullanılabilir.
3.Vakumlama yöntemiyle saklanır. Plastik bir ambalaja doldurulan polen (böyle vakumlanabilen torbalar varmış) vakumlanarak ağzı hava almayacak şekilde kapatılıp derin dondurucuda saklanabilir.
4.Dondurma yöntemiyle saklanır.Kağıt ya da plastik ambalajlara konan polen -18 derecede 1 yıl boyunca saklanabilir.
Polen toplamada dikkat edilecek hususlar
Zirai ilaçlama yapılan yerlerden toplanmaz. Özellikle toz ilaçlamadan sakınılmalı, sıvı ilaçlama daha iyi. Varroa veya hastalıkla mücadele edilen kolonilerden polen toplanmamalı. Kovan içerisindeki pislik veya kırıntıların polene karışmayacağı polen tuzakları kullanılmalı. Nemli veya küflü yerlerde mantar, maya oluşmaması için günlük toplanır. Günlük toplanan polen kurutmaya başlanmalı. Ve diğer polenlerle karıştırılmamalı. Kuru polende rutubet oranı %10'u geçmemeli. Isı olarak da 40 derecenin üstünde olmamalı.
-----------------o----------------
Günlük şurup vermek için vaktinizin olmadığı durumlarda kek verilebilir.
Arıların 8-10 saatlik uzun süreli nakillerinde kovan kapağı altına hemen çıtaların üzerine ıslak bez örtülür. Arıların su ihtiyacı için.
-----------------o----------------
4. Arı sütü
5 ila 15 günlük işçi arıların başlarında bulunan süt salgı bezlerinden salgılanan; larva döneminde ana arı ve yavruları beslemede kullanılan özel bir madde. Polenin genç işçi arıların sindirim organlarında sindirilmesinden sonra yavru gıda maddesi olarak salgı bezlerinden salgılanmaktadır. Yani kan yoluyla süt salgı bezlerine gelir; bu bezelerde de süt sentezleme işlemi yapılır. Üretilen süt ağız boşluklarından akıtılmaktadır. (Polenin arı sütü üretimindeki önemi)
Arı sütü salgılanıp ağız boşluğuna verildiği anda süt kıvamlıdır. Petek gözlerine konulduktan sonra koyulaşır ve krema kıvamını alır. İşçi arı 60 günlük yaş dönemine geldiğinde de arı sütü üretebilir. Bu durum süt salgı bezlerinin kullanılma oranıyla yani yıpranıp yıpranmamış olmasıyla ilgilidir.
Arı sütü ekşimsi ve asidik bir tattadır. Koyu kıvamda hafif ekşimsi ve kuvvetli asit karakterli bir yapıdadır. Larvalar kendilerine verilen arı sütünün nitelik ve niceliğine bağlı olarak birbirlerinden tamamen farklı fenotip ve genotipe sahip olurlar. Yani birbirlerinden farklı bireyler olurlar. (Arı sütünün günü)
Arı sütünün bileşenleri
Sırasıyla minimum ve maksimum değerler; su %57-70; protein %17-45; şeker %18-52; yağlar %3,5-19; mineraller %2-3
Arı sütü vitaminlerce zengindir. Özellikle B vitamini. C, D, E vitaminleri de bulunur. Kozmetik sektöründe kullanılmasının nedenlerinden biri E vitamini.
Arı sütünün muhafazası
Larva döneminin 5. gününde göz kapanmadan önce alınır. (Üretim kolonisinden) Yüksükler çerçeveden alınarak ya kaşıkla ya da vakum aletiyle alıp koyu renkli kavanozda buzdolabında +5 derecede saklanır.
-----------------o----------------
Sonraki ders konuları; Propolis, Sonbahar-kış bakımı, Gezginci arıcılık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder