Translate

28 Haziran 2014 Cumartesi

Arılarım 36.Gün


Dip tahtası genel görünüm. Polen, mum, plastik cam, propolis, bir adet kulağakaçan (kıskaç) ve varroa. 



Kolonimde varroa ile ilk kez karşılaşıyorum. Demek ki popülasyonları artmış.



Bunun ne olduğunu anlayamadım. Bir böcek larvası olabilir. Böcek doğrudan buraya yumurtlamış olabileceği gibi polen toplayan arılar üzerinde de kovana gelmiş olabilir.



Dip tahtası yıkandıktan sonra.



Örtü tahtası olarak kullandığım plastik cam üzerinden çektiğim bir fotoğraf. Tavanda yani burada plastik cam üzerinde yürüyen arı. Karın halkaları çok ilginç. Bunlardan birinden mum salgılama yeteneği var. Ayakları da vantuz gibi cama tutunmuş, camı nasıl kavradığı görülüyor.


Üstten bir görünüm. Sağ taraf yavru aktivitesinin olduğu taraf. Sol taraf ise bala çalıştıkları taraf. Özgün bir düzen kurmuşum :) Acemelik ...



Uçuş tahtası üzerinden bir görünüm. Arıyı ilk aldığımda 5 çerçeveydi. O zaman uçuş deliğinin bir tarafı açıktı. Kovana 10. çerçeveyi verdikten sonra (o zaman yaklaşık 8 çerçevelik arı vardı) diğer uçuş deliğini de açtım. Ancak orada halen beklediğim trafik oluşmadı. İlk kısmın 1/10'u bile trafik yok. Bu ilginç bir durum!



Kestanenin çiçekleri sararmaya yüz tutmuş. Bir kısım kuruyanlar dökülmüş. Meyveler ise henüz çok yeni.



Kestaneden bir görünüm.



Meyveler büyümeye başlamış. Meyvenin yeşil dikenli kısmı tüy gibi yumuşak, beyaz dikenli kısmı ise gayet sert. Neredeyse ele batacak.



Çiçek kısmı gittikçe kahverengi bir hal alıyor. Önemli bir kısmı da ağacın dibine dökülmeye başlamış.



Çiçeğin yakından görünümü.



Meyvesi.



Pamuk otları ve böğürtlenler. Pamuk otlarında pek arı göremiyorum. Böğürtlenler önemli ölçüde meyvelenmeye başladı ama bir taraftan da çiçeklenen sürgünler var.



Meyve veren böğürtlenler.



Ne güzel görünüyorlar. Önce çiçekti, sonra yeşerdi, sonra kızardı ve en sonunda da karardı. Hamdım, piştim, oldum :)



Ihlamurlar tohumda. Sararmış, kurumuş çiçekleri yerlerde.



Ihlamurların durumu.



Sararmış çiçekleri döküldü dökülecek.



Biraz daha detay.



Arılar şimdi bu çiçeklerde (Acem Borusu). Bu bitki hemen yan komşunun bahçesinde. Üzeri arı doluydu. Arılar için kaynaklar artık azaldı. Bu bitkinin çiçek tüpleri oldukça derin.

Acem Borusu (Campsis radicans): Borazan ve Trompet Çiçeği olarak da bilinen bu bitkiler, yaz ortasına doğru çiçeklenir ve uzun süre çiçekli kalırlarmış. Çiçeklerin dış yüzü portakal, içerisi sarı renkte. Çiçekler boru şeklinde. Anavatanı Amerika olmasına rağmen ülkemize İran'dan geldiği için Acem Borusu ismi verilmiş. Park ve bahçe düzenlemelerinde örtücü bitki olarak tercih ediliyormuş. Tırmanabilen odunsu bir sarmaşıkmış.


Bahçemizden bir gül.



Akşam 21:00 gibi hava kararıyor. Ve bu saatlerde de son tarlacılar dönmüş oluyor. Yukarıdaki fotoğrafı gece 24:00'de çektim. Dikkatli bakıldığında uçuş tahtası üzerindeki arılar görülebiliyor. En azından bir karaltı şeklinde. 15-20 kadar arı orada dolanıyor, bekleşiyor. Bu durumu tesadüfen fark ettim. Bu olağan bir durum mudur? Bekcilik yapıyorlar sanırım. Ya da gün ağarsa da tekrar uçuşa çıksak diye bekleşen sabırsızlar mı :)

Kovan bahçede evin dibinde. Bahçe küçük. Kovanın bulunduğu yerin, ikinci katında mutfağımız var. Mutfakta da akşam yatana dek ışık oluyor ve pencereleri de açık oluyor. Yaklaşık 15 gündür saat 22:00 sularında mutfağa bir kaç tane arı giriyor, bu pencerelerden. Ampul etrafında dönüp duruyorlar. Lambayı kapatıyoruz. Beş dakika sonra açtığımızda çoğunlukla göremediğimiz bir yerlere konmuş oluyor. Bir kez sabah ezdiğimde fark ettim. Bir kez sabah kafama düştü, mutfaktaki sarmaşığa konmuş sanırım. Bir kez ekmeğin üzerinde gördüm. Gördüklerimi bir iki sefer kovana götürdüm. Genelde de pencereden aşağı attım. Attıklarım acaba kovana ulaşabilmiş midir gece karanlıkta, 3-4 metre mesafeden?

Mutfağa arı girmesi ve olur olmadık yerlere konması beni çok ürkütüyor. Birinde gömleğin içine girmiş, sabah gömleği giyerken parmağın ucundan soktu. Bu çok önemli değil ama görmeden yersek o kötü. Beni yedin diye dilimizi sokma ihtimali var :)

Hiç yorum yok: