Bugün babam ve kardeşim arıyı kontrol ettiler. Tekrar bir ana arı memesi kontrolü ve verilen şerbetin etkilerini görmek üzere. Bu amaçla ballık kuluçkalık üzerinden alınarak ters çevrilmiş kovan kapağının üzerine konulmuş. Arı ekipmanlarını doğrudan toprak ile temas ettirmemek hijyen kuralları açısından önemli. Çoğu bakteri, mantar ve virüs bu yolla bulaşabilir.
Kardeşim körükte çam kozalağı kullanıyormuş. Çam kozalağının karton mukavvaya göre daha uzun süre duman sağladığını ifade etti.
Sağolsunlar benim görmem için çerçeveleri de fotoğraflamışlar. Babam "babasından kalan yöntemlerle" uzun yıllar arıcılık yapmış bir arıcı. Kendi arılığı varken babamı orada hiç bir zaman maske ve eldiven kullanırken görmedim. Her zaman maskesiz ve eldivensiz... Babam el demiri olarak "esiran" dediğimiz bir alet kullanırdı. İnternette "esiran" diye bir arama yaptığımda bu aletin görseline rastlayamadım. Ancak Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünde, "Kazan ya da teknedeki hamuru kazımaya ve kesmeye yarayan bir çeşit araç." olarak tanımlanmakta. Aslına bakılırsa esiran, validenin mutfaktaki şöminede toprak sac üzerinde bazlama yaparken kullandığı bir aletti. Babamın yaptığı arıcılıkta, oğul mevsiminde, arıları bol bol oğul verirdi. Oğulları ağaçların dallarından toplamakta valideye düşerdi :) O da maske ve eldiven kullanmazdı. Ama o bir keresinde oğul alırken arıların saldırılarına maruz kalmış. Ve ölümden dönmüş.
Yukarıdaki çerçevenin göbeği kapalı gözlü yavrulu. Üst kısmında geçen yıldan kalma sırlı minik bir bal kemeri. Arta kalan az bir miktar alanda sırlanmamış bal mevcut. Bu balın kaynağı muhtemel ki verilen şerbet. Tabii nektar olma ihtimali de var. Yavrular hücreleri boşalttığında ana arının yumurta atmasına olanak bırakmamışlar.
Yukarıdaki çerçevenin çok büyük bir kısmı kapalı gözlü yavrulu. Ara ara sırlanmamış boşluklarda bal. Ve tek tük polen.
Bu çerçeve de yukarıdaki ile hemen hemen aynı. Alt kısmında erkek arı gözleri de görünüyor.
Bu çerçeve kuluçkalıktaki 5. ya da 9.çerçeve olmalı. Temel petekli olarak kuluçkalığa verdiğimiz ilk çerçeve 5.çerçeve idi. Daha sonra da 9.çerçeve verilmişti. Bu çerçevenin üst kısmında büyük bir bal kemeri var. Bal kemerinin altında ise açık gözlü yavrulu bir alan...
Göbekte çok geniş bir alan kapalı gözlü yavrulu. Ve bir miktar da açık gözlü yavrulu alan. Sağ alt köşe erkek arı gözleri. Üst kısımda bal kemeri olması gereken yerde sırlanmamış bir bal kemeri.
Göbekte çok geniş bir polen alanı. Ve köşelerde erkek yavru gözleri. Bu çerçeveyi polen deposu olarak adlandırabilirim.
Fotoğraftan pek belirgin olmasa da göbekte açık gözlü yavrulu bir alan. Bu alanın etrafında ise kapalı gözlü yavrulu bir alan. Üst köşelerde azıcık sırlanmış bal. Alt köşelerde erkek arı gözleri. Muhtemelen ortadaki alandan bir posta yavru çıkmış.
Yeşil işaretli ana arım. Bu renk onun 2014 yılında doğduğunu gösteriyor. Bu etiket veya boya arılara özel. Arıya bir zararı olsa modern arıcılıkta kullanılmazdı sanırım. Ana arı ana arı söyle bana "Neden bu kadar çok erkek arı gözü var?"
Yukarıdaki kapalı gözlü yavrulu çerçevelere benzer diğer bir çerçeve.
Çerçevelerde ana arı memesine rastlanmadı. Bu çok güzel bir haber. Şu an kuluçkalıkta 10 çerçeve arı ballıkta da 4 çerçeve arı var. Ve kuluçkalıkta bol miktarda yavru var. Bu yavrular çıktığında ballığın da tamamen arı dolacağı kesin. İkinci ballığı atmak gerekir mi bilemiyorum. Ballıktaki temel petekli çerçevelerin üçünü tam kabartmışlar ve verilen şerbeti buraya basmışlar. Şerbetin bir kısmı da kuluçkalıkta yavruların boşaltmış olduğu alanlarda depolanmış, sırlanmamış halde.
Kardeşime göre kuluçkalıkta sırlanmamış alanlarla beraber iki çerçeveye yakın bal stoğu oluşmuş. Ballıkta da 3 çerçeve sırlanmış bal.
Kuluçkalıkta ilk sıradaki kararmış peteği babam ballıktaki ballı çerçevenin yanına almış. Kuluçkalıkta boşalan yere de ballıktaki temel petekli çerçevelerden birini vermiş.
Babamın gözlemine göre kuluçkalıktaki erkek yavrulu alan nispeten azalmış. Genel olarak yavrulu alan da nispeten azalmış. Yavrulardan boşalmış alanın birine bal atmışlar.
Bugün son şerbeti vermeyi düşünüyoruz. Zira ballıktaki üç çerçeve şerbet balı ile kuluçkalıktaki iki çerçeveye yakın şerbet balı onlara yeter ya da yetmeli :) Daha fazla şerbet ballığı bloke ediyor. Bu da bizim aç kalmamıza sebebiyet verebilir :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder