Translate

12 Temmuz 2014 Cumartesi

Arılarım 50.Gün


Dip tahtası artık klasikleşen bir görüntüde.


Ölü arının üzerinde iki adet varroa tespit ettim. Yine bol miktarda polen. Ve halen plastik kırıntıları. Plastik camı ve plastik propolis ızgarasını kovandan aldığım halde plastik kırıntıları halen devam ediyor. Demek ki kovanın içerisine iyice dağılmışlar ve tamamen tükenmeleri biraz daha zaman alacak.


Ballıktaki çerçeve miktarını adım adım artıracaktım. Ancak buna vaktim olamayacağından dolayı boş kalan 8 çerçevelik kısım için temel petekli çerçeveleri hazırladım. Çerçevelerde delik yoktu. Delikleri delerken işlemi biraz seri yaptığımdan dolayı biz çok ısındı ve ucu kırıldı. Zımpara yapmak ve metal kesmek için kullanılan elektrikli jet motoru ile ucunu zımparalayıp iş yapar hale getirdik.

Mahmuzu kullanırken de tekerleğe çok miktarda mum sıkıştı. Bu vesileyle de tekerleğin ortasındaki milin çıkabildiğini fark ettim. Daha doğrusu kendi kendine çıktı, temizliğini yaptım ve tekrar kullanabildim.


Epeydir yağmur yok ama kovan kapağı rutubetli. Hava nemli olduğundan sanırım. Ayrıca havalandırması da yetersiz olabilir.


Bölme tahtası olarak bu amaçla da kullanılabilen yemliği takmıştım en son. Aksi halde dalak yapmışlardı.


Ballıktaki iki kapalı gözlü yavrulu çerçeveden dışta olanı. Belli ki bir kısım arı daha pupadan çıkmış.


Polenli alanlar görülüyor.


Kapalı gözlü yavrulu gözler.


Kapalı gözlü yavrulu gözler, polenli gözler, şu yeşil olan nasıl bir karışımdır acaba?


Bu çerçevenin sağ alt köşesinde erkek arı gözleri vardı. Bunlardan birkaçında günü gelmeden pupayı bozmuşlar. Acaba neden?


İşçi ve erkek kapalı yavru gözleri.


Hava birden kapandı ve şimşekler gürlemeye başladı. Hemen hazırladığım temel petekli çerçeveleri yerleştirdim.


Sonra 15 dakika kadar havadan yağmur boşaldı. Sonra güneş açtı ve arılar kaldıkları yerden devam ettiler.

Arıları yarın daha kırsal bir yere götüreceğimden dolayı akşam saat 22:00 gibi kapılarını kapatmaya gittim. Uçuş tahtası ve uçuş deliği üzerinde çok sayıda arı vardı. 30-40 kadar vardı sanırım. Tembellik ettim körük kullanmadım. Ve fırça ile süpürmek istedim içeriye. Ben süpürmeye çalıştıkça uçuş tahtası üzerindeki arı miktarı iki katına çıktı. Fırçanın üzerine de bir sürü arı yapıştı. Arılar fırçadan insin diye birkaç kez uçuş tahtası üzerine fırçayı silkeledim. Bu esnada ayaklarıma yapışanlar da oldu, soktuklarında fark ettim. Sol ayağımdan üç tane soktu.

Körüğü yakmaya karar verdim. Ayrıca kovanın üzerini bir miktar aydınlatan mutfağın ışığını da kapattım. 15 dakika kadar sonra gittiğimde 5-10 tane arı kalmıştı uçuş tahtası üzerinde. Onları da körük dumanıyla içeri soktum. Uçuş deliğinin kızaklı kapılarını kapattım. Uçuş tahtasını da kapattım. Dip tahtasını daha önceden çıkartmıştım zaten. Havasızlık problemi yok.

Akşamları ışık kaynaklarının arılar için ne kadar etkileyici olduğunu görmüş oldum. Kovan civarını aydınlatan cılız bir ışık kaynağı bile arıların uçuş deliği ve uçuş tahtası üzerinde kümelenmelerine neden oluyor. Kovan yakınlarında herhangi bir ışık kaynağının olmamasını öneririm.

Hiç yorum yok: