Bugün, İstanbul Arı Yetiştiricileri Birliği'nin Çatalca İhsaniye Köyü'nde bulunan İhsan Akdoğan Arıcılık Araştırma Geliştirme Eğitim Merkezi'ne gittim.
İhsan Akdoğan Arıcılık Araştırma Geliştirme Eğitim Merkezi |
Gitme nedenim birliğin web sitesinde de belirtildiği üzere Tarım Yayım ve Danışmanlık - Üretici Toplantıları idi. Toplantı içeriği "Arı Sağlığı" ve "Diğer Arı Ürünleri'nin Üretemi"nden oluşuyor. Aynı içeriğe sahip bu ilk toplantıdan başka farklı ilçelerde olmak üzere üç toplantı daha düzenlenecek.
13 Mayıs 2014, Saat: 14:00, Kartal
14 Mayıs 2014, Saat: 14:30, Şile
17 Mayıs 2014, Saat: 13:00, Sarıyer
Toplantılar hakkında daha detaylı bilgi almak ve olası değişikliklerden haberdar olmak için birliğin web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Toplantı vesilesi ile birlik başkanı Onur Çilenk, danışmanlarımız ve bir kısım yöre arıcısıyla tanışma fırsatım oldu. Birlik başkanı ve danışmanlarımızın yardımseverliği ve ilgilerinden dolayı teşekkürler.
Toplantıya gitmeden önce, konu arı sağlığı olduğu için varroa mücadelesinde kullanılan organik asitlerle ilgili uygulama yapılabileceğini düşünerek gitmiştim. Ancak arı hastalıkları ve arı ürünleri üzerine genel bilgileri içeren teorik bir toplantı oldu. Beklentilerimle tam olarak örtüşmemesine rağmen faydalı bir toplantı oldu ve katıldığım için memnun oldum. Zira satır aralarında önemli ve ilginç bilgiler vardı. Ayrıca arıcıların da deneyimleriyle toplantıya ortak olması bilginin daha da zenginleşmesini sağladı.
Öğrendiklerimden bahsedecek olursam;
- Bazı bulaşıcı hastalıkların ihbar edilmesi zorunluğu var. Nosema, Varroa, Amerikan Yavru Çürüklüğü ve Avrupa Yavru Çürüklüğü gibi. Hastalıkların tedavisinde biri hariç (hangisi olduğunu not almadım) antibiyotiklerin kullanımı belirli bir süreden beri yasaklı.
- Amerikan YÇ'nde en iyi çözüm arıları ve çıtaları imha etmek. Kovanlar sıkı bir temizlikten sonra kullanılabilir. Amerikan YÇ ve Avrupa YÇ arasındaki önemli farklardan biri de; birinde petekler daha parlak diğerinde ise mat bir görünüme sahip. Ayrıca petek üzerindeki yapı düzensiz oluyor. Amerikan YÇ'nde yavruyu kibrit çöpüyle ezip kibrit çöpünü kaldırdığınızda ezilen parçalar yavru ile çöp arasında sünüyor yani sümükümsü bir yapı oluyor ama Avrupa YÇ'nde durum böyle değil. Amerikan YÇ'nde tutkal kokusu oluşur Avrupa YÇ'nde ise çürümüş et veya balık kokusu oluşur.
- Arı biti ve varroa farklı şeyler. Varroa gözle görülebilir ancak arı biti gözle görünemez. Arı biti arının kursağına yerleşir ve oradan geçen besinlerine ortak olur.
- Bazı hastalıklara virüsler bazılarına da bakteriler neden olur. Hastalıkla mücadele şeklini belirleyen bir durum.
- Kireç hastalığında yavru hücreleri kireç görünümündedir.
- Hastalıklar yavrularda görülen ve ergenlerde görülen şeklinde iki kategoriye ayrılır.
- Karınca, kirpi, eşekarısı, arı kuşu, ayı, fare, yılan arı zararlılarındandır.
- Çatalca'da bu sıralar arılar çokça oğul vermektedir. Havaların bir süredir kapalı gitmesi nedeniyle arıların aç kalması buna neden olarak gösterilmiştir. Yani kovanda besin stoğunun olup olmadığı kontrol edilmemiştir.
- Çatalca su havzasındır. Şile ile karşılaştırıldığında Şile orman ağırlıklı Çatalca ise tarım arazisi ağırlıklıdır. Çatalca'da sanayi yaygındır. Yani Çatalca'da sanayi atıkları ve tarım ilaçları nedeniyle arılar olumsuz yönde etkilenmektedir.
- Hasatın ertesi gününden itibaren arı bakımları başlamalı, ertelenmemeli ve aksatılmamalıdır.
- Polen protein bakımından çok zengindir. İnsan sadece polen ile beslense tüm protein ihtiyacını karşılayabilir. Polen en iyi sabah saatlerinde alınır. Saat 09:00 veya 10:00 gibi. Polen tuzağı 5 veya 6 saatten fazla takılı kalmamalıdır. Polen yaş polen ve kuru polen şeklinde kullanılabilir. Yaş polen tercih edilmelidir. Bunun nedeni polen'de arı enzimlerinin de bulunması ve güçlü güneş ışınları karşısında bu enzimlerin zarar görmesidir. Poleni yaş olarak elde etmek için, gölge bir yerde serilen örtü üzerinde 1 veya 2 saat bekletildikten sonra buzdolabı poşetlerine konularak derin dondurucuya konulmalıdır. Sonra buradan alınıp yenilebilir. Örneğin günde bir yemek kaşığı gibi.
- Larva da çok proteinli ve faydalı bir besin öğesi olarak görülmektedir. Yanlış hatırlamıyorsam 3 günlük larva. Larva arı sütü ile beslendiği için faydalı.
- Arı zehiri de bir arı ürünüdür. Ve HIV mikrobu gibi bazı mikroplar üzerinde etkili imiş. Bunun üzerinde araştırmalar devam etmekteymiş. Başka faydaları da varmış.
- Propolis de çok faydalı bir arı ürünü. Bunu elde etmek için propolis tuzağı kullanılabilir. Ana arı ızgarasına benzer ancak bu elastik bir plastiktir. Ve ızgara gözenekleri daha dardır. Kovanın üzerine konduğunda arı bu ızgara deliklerini propolis ile doldurmaktadır. Daha sonra bu propolis tuzağı kovandan alınıp bir süre kurutulduktan sonra elastik yapısı sayesinde propolisler kalıp şeklinde elde edilebilirler. Propolis suda veya alkolde çözünür. Arı propolis elde etmek için bitkileri kullandığı gibi asfaltıda (bildiğimiz asfalt!) kullanmakta imiş. Bu nedenle propolisin laboratuvar ortamında incelenmesi gerekebilir. Propolis yaralara, diş ağrısına iyi gelir. Örneğin ağız kenarında çıkan yaralara da sürülebilir. Belirli bir süre kullanmak gerekir. Bazı yaraları hızla iyileştirir. Diş ağrısı için dişe damlatılabilir. Propolis yenebilir. Ancak ülseri olanlar için günde 10 damla yeterli olabilir.
- Arı ürünlerinin sağlığımıza faydaları ile Apiterapi ilgilenir. Apiterapi derneği vardır. ARI ÜRÜNLERİNİN HASTALIKLARIMIZ İÇİN KULLANIMI DOKTOR KONTROLÜNDE VE DOKTOR ÖNERİSİ İLE OLMALIDIR.
- Arı ürünleri sağlıklı kaplarda saklanmalıdır. Örneğin krom kaplar. Plastik kap kullanılacak ise kesinlikle kabın yönetmeliklere uygun olduğu bilinmelidir.
- Arıların su ihtiyacı için kesinlikle temiz su kullanılmalıdır.
- Pestisit: tarım ilaçlarına verilen genel ad.
Köy merkezinde İstanbul Arı Yetiştiricileri Birliği'nin İletişim Bürosu var. Birliğe ait İhsan Akdoğan Arıcılık Araştırma Geliştirme Eğitim Merkezi'nin yeri köyün girişinde sağ tarafta kalıyordu.
Bu tarafların genel bir özelliği olduğu gibi İhsaniye Köyü'nün çevresinde de dümdüz tarım arazileri mevcut.
Çatalca'nın çıkışında devasa rüzgar tribünleri vardı.
Çatalca'nın merkezinden bir görünüm.
Arka planda Büyükçekmece gölü görünüyor. Tüyap'a kadar metrobüs var. Yenibosna'dan hareket eden Çatalca otobüsleri metrobüs ile aynı güzergahtan yol alıyor. Büyükçekmece'de Çatalca'ya doğru dönüyorlar. Bu otobüslerde Çatalca için akbil geçmiyor ve para ödemek gerekiyor. 5,5 TL. Otobüsler Büyükçekmece'ye kadar yavaş gidiyor sonra tam gaz. Bu otobüslere Yenibosna'dan değilde Tüyap'dan binmek daha mantıklı. Her 10 dakikada bir otobüs var.
Tüyap.
Beykoz'da yağmurdan ve rüzgardan akasyaların yaprakları dökülmüş. Büyükçekmece Gölü'nün kenarında akasya ağaçlarından oluşan büyük bir bahçe görmüştüm. Belediyenin mi acaba? Zira belediye yol kenarlarını ağaçlandırırken bu ağacı da kullanıyor.
Eve varmak üzereyken güneş de batmak üzereydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder