Translate

17 Mayıs 2014 Cumartesi

Arıcılık Kurs Notlarım - 1.Gün - Arıcılık Genel Bilgiler - Arıcılık Malzemeleri

İstanbul Arı Yetiştiricileri Birliği'nin organize ettiği ve web sitesinden de duyurduğu "Arıcılık Kursu" Kartal Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu'nda bugün başladı. 

Kurs ücreti 100TL. Süresi iki ay. Hafta sonları saat 10:00 ile 14:00 arasında.

Kartal Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu - Arıcılık Kursu
Kartal Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu - Arıcılık Kursu

Bugünkü derse 15 kişi katıldı. Katılımcıların tümü erkek. Arıcılık aslında kadınların da yapabileceği bir uğraş. Onları da hocamız temsil ediyor. Hocamız ailesinin de arıcılık işi yaptığını belirtti. Ek iş olarak yapıyorlarmış. Ek iş olmasına rağmen arı sayıları 100 ile 200 arasında. Kursta 175 tane arısı olan da var. Benim gibi henüz arısı olmayan veya memleketinde olan da var. Memleketinde yalnızca kara kovan yapan var. İki kovan alıp bahçesine koyan da var...

Bugün ilk derste arılar hakkında karşılıklı genel bir konuşma oldu. Arı hastalıkları ve arı ürünleri konularında. İkinci derste ise "Arıcılık Malzemeleri" tanıtıldı. Ben en başından beri notlarımı aldım.

NOTLARIM

(İlk ders genel, karşılıklı ve daha çok motivasyona yönelik)

Üretim zamanı kovanda ilaçlama yapılmaz. Bal sünger gibi nemi, rutubeti ve kokuyu absorbe eder. Ve absorbsiyon özelliği çok yüksektir. Yanlış zamanda yapılan yanlış uygulamalar balın kalitesini bozar. Yanlış uygulamalar balın kalitesini bozduğundan dolayı yurt dışına ihraç ettiğimiz ballarımız geri iade edilmektedir.

Arıcılık yapılıyorsa, hobi olarak yapılsa dahi arılara yeterli ihtimam gösterilmeli. Baştan savma olmamalı. Ancak baştan savma arıcılık ülkemizde çok yaygın. Yanlış besleme veya hiç beslememe gibi.

Dürüst arıcılık çok önemli ve dürüst arıcılara ihtiyacımız var. Zira sağlıkla şaka olmaz. Ve arıcılık ciddi bir iştir.

Devlet desteğinden yararlanabilmek için koloni sayısının belirli bir düzeyde olması gerekiyor. Minimum rakam için kimi katılımcılar 30, kimisi 50 derken kimisi de 50 ama 30 kolonide de destek verilebiliyor dedi. Devletin verdiği destek Ziraat Bankası kanalıyla uygun şartlarda verilen kredi veya hibe şeklinde de olabilir. Hocamız profesyonel arıcılık için 30 rakamının çok az olduğunu belirtti. Meslek buysa en az 200'den başlamalı ve 500 koloniye kadar gider, dedi. Arıcılık aslında yoğun iş gücü gerektirmez zira kış süresince pek bir şey yapmıyoruz. Yoğun çalışılan süre, ana arının yumurtlamaya başlamasıyla başlayan 6 aylık bir süredir. Bir kişi 100 arıyı idare edebilir konumdadır, hem de ek iş olarak yapsa dahi. En yoğun çalışılan dönem bir aylık bir dönemdir. Bunun bir buçuk haftası hasat alma dönemidir. Sonrasında ise çerçeve yapma (çıtalara delik delme, tel takma, petek takma vs.) dönemidir.

Plaka; arıcının arıları ile ilgili bilgileri gösteren bir şeydir. Arıcılık yapıldığının belgesidir. İlçe Tarım Müdürlükleri'nce düzenlenir. Plaka için minimum 30 arı sınırı vardır. Plaka numarası il trafik kodu ile başlar.

Ülkemizde iki ya da üç dönem ürün alma imkanı olabilir. Örneğin kestane-ıhlamur dönemi, ayçiçeği dönemi ve çam dönemi şeklinde. Göçer arıcılık; arının (kovanların) peşini bırakmadan arı (kovanlar) ile dolaşmak anlamına geliyor.

Balları çeşitli isimlerle adlandırıyoruz. Örneğin kestane balı. Bu isimlendirmeyi yaparken balın tamamının kestane ağacından üretildiğini ifade etmiyoruz. Bunun içerisinde başka bitkilerin de katkısı mevcuttur. Hangi bitkinin poleni daha yoğunsa balı o isimle ifade edebiliriz.

Arıcılık yapmak için toprak sahibi olmamıza gerek yoktur. Kovan başına yıllık 8-10 TL ödeyerek yer temin edilebiliyor.

Arılar hayranlık uyandıran canlılardır. Ve günün ilk ışıklarıyla beraber çalışmaya başlarlar.

Propolis kovanda temizlik amaçlı olarak kullanılır. Yavrular hücrelerinden çıktıkları andan itibaren boşalan hücrede temizlik başlar. Propolis ile yapılan temizlik sonucu steril bir hücre ortamı oluşur. Zira propolis sterildir bu nedenle bakteri ve mikrop barındırmaz. Yeni bir kovan kullanılmaya başlandığında arılar öncelikli olarak bu kovanın yüzeyini ince bir propolis tabakası ile kaplarlar. Bu nedenle beyaz olan yeni kovan yüzeyi gittikçe kahverengi bir hal alır. Sadece kovan yüzeyine değil aynı zamanda çıtalara da uygulanıyor. Kovandaki çıtaları hareket ettirmeye çalıştığımızda hemen hareket etmedikleri belirli bir güç kullanmamız gerektiğini fark ederiz. Buradan da görüleceği üzere propolis aynı zamanda sabitlmek için de kullanılıyor. Arı, kovanında her şeyi sabitlemek ister, hareket eden parçalar olsun istemez. Arı, kovandaki yarık ve çatlakları da propolis ile onarır.

Ana arı 8-10 yıl yaşar. İşçi arı; işler ağırken 35 gün, işler daha hafifken 65 gün, kışın ise 280 ila 300 gün yaşar. Ana arı ömrü boyunca arı sütü ile beslenir. İşçi arı ve erkek arı kurtçuk döneminde 3 gün arı sütü ile beslenir.

Bal+polen karışımı arının ekmeğidir. Tarlacı arı poleni kovana getirdiğinde kovanda görevli arıya verir. Kovanda görevli arı da poleni petekte depolar. Yani arı ekmeği petekte depolanmış olur. Ve arı tuzağı ile elde edilmiş polenden daha değerlidir. Zira içinde bal da vardır. (Baldan dolayı mı daha değerli yoksa enzimlerden dolayı mı daha değerli emin değilim.) Arı beslenmesi için eğer polen yoksa soya sosu o da yoksa süt tozu kullanılabilir.

Dünya'da arı zehiri üretiliyor ancak ülkemizde üretilmiyor. Kaldı ki ülkemizde arıcılarımız propolisi bile yeni yeni üretiyorlar.

Arı suda ıslanmayı sevmez. Bunun için yağma olduğunda bile arı üzerine su serpmekden yararlanılır. En eski zamanlarda arıdan bal almak için arı suya daldırılır ve öldürülürmüş. Ta ki dumanı keşfedene dek. Sağlık için faydaları görüldüğünden dolayı, arı, tarih boyunca değerli olmuştur. Propolis eski zamanlarda yanık tedavisinde kullanılmıştır. Ve biz bunu şimdi yeniden keşfettik. Bal mumu kırık çıkıkların tedavisinde alçı olarak kullanılmıştır. Şeker keşfedildikten sonra balın pabucu dama atılmıştır.

Arıcılığı en iyi şekilde yapan ülke Arjantin'dir. Türkiye koloni sayısında 2. sıradadır. Bal üretiminde ise 4. sıradadır. Daha önce de 10. sıralardaydı. Türkiye arıcılık için zengin bir floraya sahiptir. Bir bilim adamı tüm arılar öldükten sonra insanlık ancak 5 yıl daha yaşayabilir, demiştir.

Varroa mücadelesinde oksalik asit dönemi geçtikten, yani mücadele dönemi geçtikten sonra oksalik asit kullanmayın. (eğer mücadele döneminde mücadele etmeyip, üretim dönemine girdiyseniz) Bunun yerine kekik yağı vs. kullanabilirsiniz. Kekik varroa'nın baş düşmanıdır. İster yağını kovana sürün, isterseniz bir kartona veya beze emdirip koyun, isterseniz otunu kaynatıp şuruba katın. Eğer şerbet dönemi de geçtiyse hiç yoktan kekiği koparıp kovanın içine bir yere sıkıştırabilirsiniz.

Ana arının her yıl değiştirilmesi önerilir. Ana arı ne zaman değiştirilmeli? Tabi ki hasattan sonra ve yağmurlardan önce. Karniyol ana arı çok yavrular Kafkas ana arı ise Karniyol'a göre çok daha az yavrular. Eğer fazla yıpranmamış ise Kafkas ana arıyı iki yılda bir değiştirmek önerilebilir. Genç ana arı düzenli yumurtlar yani peteğin merkezinden kenarlara doğru geniş bir alana yumurtlar. Yaşlı ana arı ise düzensiz yumurtlar yani seyrek ve bölgesel yumurtlar. Verim için ana arıyı sezonluk kullanmak önemlidir. Ağustos ayının ikinci haftası ana arı üretmek için uygun olabilir. Ana arıyı değiştirmek için de Eylül ayının ortası uygun olabilir. Ana arı için genç günlük yumurta kullanılmalı bunlar da genelde kovanın ortasındaki çıtalarda olur.

Kafkas arısı %9'luk bir çiçeklenme ile hemen üretime başlayabilir. Karniyol arısı ise %18'lik bir çiçeklenmeyi bekler, bal üretimine başlamak için.

Üretilen bal miktarı kovandaki birey sayısı ile doğru orantılı değildir. Zira besin tüketimi ve enerji kullanımı gibi faktörler vardır.

Bal üretimi  bakımından 1.Çin, 2.Arjantin, 3.ABD, 4.Türkiye. Koloni sayısı bakımından 1.Çin, 2.Türkiye

Türkiye'de Karadeniz Bölgesi koloni sayısı ve bal üretimi bakımından birinci sıradadır. Zira tarım arazisi azdır. -Ordu Üniversitesi arıcılık hususunda çok gelişmiştir- Üretim bakımından ikinci sırada Ege ve Akdeniz Bölgeleri sonrasında da Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri gelir.

İki çeşit göçer arıcılık vardır. Üretim amaçlı göçer arıcılık ve kışlatma amaçlı göçer arıcılık. Bunlar birbirinden tamamen farklıdır.

Portakal çiçeği, narenciye balı kokusu ve kalitesi yönünden çok değerlidir. Kilosu 100 TL. Kalitesi en düşük ballardan biri ayçiçek balıdır. Çam balı da öyledir. Burada kalite ifadesi az miktarda tüketilen veya sofralık olanlar şeklinde değerlendirilebilir.

Bal, bal mumu, polen, arı sütü, propolis ve arı zehiri arı ürünleridir. Bununla beraber suni oğul da bir arı ürünüdür.

Arıcılık sorunları:

  • Pazarlama sorunu,
  • Bal ambalajlama tesislerimizin olmaması,
  • Gezginci arıcılık ve konaklama sorunu,
  • Damızlık sorunu (Ana arı sorunu - bilmediğimiz ırklar, dejenere ırklar)
  • Hastalık, parazit ve zararlılarla mücadele. Amerikan YÇ ve Avrupa YÇ ülkemizde pek görülmez bunların yerine daha çok Yalancı YÇ görülür. Nosema vd..

Arıyı besleme: 

Ana arıyı yavrulaması için teşvik etmek üzere yapılan besleme erken ilkbaharda olur. Ve şerbet oranı da 2 ölçek şekere 1 ölçek su şeklindedir. Balmumu üretimine ve beslemeye yönelik besleme ilkbaharda olur. Ve şerbet oranı 1 ölçek şekere 1 ölçek su şeklindedir. Yalnızca balmumu üretimine yönelik besleme için ise 1 ölçek şekere 2 ölçek su şeklindedir. - Arı bir kg bal mumu üretmek için 10 kg bal yer - Şerbeti ne zaman ve ne kadar vereceğimizi bilmeliyiz.

Fenni kovanların içerisinde de karakovan balı üretilebilir. Tabut kovanlarda 22-23 çerçeve olur. Çerçevelerden biri arıya yön göstermesi!!! açısından peteklidir. Diğerlerini arı kendi örer. Hiç tel yoktur bir bütündür. Bu da karakovan balı üretimi içindir.

Modern Kovanlar

  1. Dadant tipi
  2. Langstroth tipi
Çerçeve sayıları ve dip tahtası kalınlıkları farklıdır. Dadant tipi kovanlar 12 çerçeveli ve iki katlıdır. Genelde sabit arıcılık için kullanılırlar. Türkiye'de yaygın değildirler. Genelde kırsalda florası zayıf bölgelerde kullanılırlar. Bu bölgelerde bal üretimi için daha uygundurlar. Langstroth tipi kovanlar ise ülkemizde yaygındır.

Modern kovanların faydaları

  • Arı kontrolü kolaydır. Koloninin sürekliliğini sağlayan ana arının varlığını görebilme imkanı önemlidir.
  • İstenildiği zaman bal hasadı yapma imkanı verir.
  • Arı ürünlerinin tümünü üretebilme imkanı verir. -arı üretimi için 8 çıtaya ulaştığında ikiye bölerek-
  • Tüm parçalar hareketli olduğundan dolayı onarımı kolaydır
  • Gezginci arıcılık için elverişlidir.

Modern kovanlar 7 parçadan oluşur

  1. Kovan dip tahtası
  2. Kuluçkalık - yaşam alanı -
  3. Ballık - üretim bölgesi -
  4. Çerçeveler
  5. Örtü tahtası - iç kapak -
  6. Kapak
  7. Bölme tahtası
Örtü tahtası tek parça değil üç parçadan oluşması önerilir. Örtü tahtasında hava delikleri olmalı. Ayrıca bu deliklerden ve örtü tahtası üzerinden kış aylarında (örtü tahtasını kaldıramadığımız zamanlar) besleme yapılabilir. Örtü tahtasının doğrudan doğruya kendisi besleme yapmak için kullanılmamalı, hijyenik olmaz ve sağlığı bozar.

Bölme tahtası koloni nüfusunun azaldığı zamanlar boşta kalan kısmı izole etmek için kullanılır. Aynı zamanda bu işlev için kullanılan yemlik modelleri de vardır.

Çıtaların standartlara uygun ve aynı standartta olmasına özen gösterilmelidir. Standart olmayan bir çerçeve birçok soruna yol açacaktır. Örneğin çıtanın kayıp düşmesi arıları sıkıştırır. Ayrıca telden ayrılan bir petekte sorunlara yol açabilir.

Dip tahtasının portatif olmasını istiyoruz, sabit olmasını istemiyoruz. Ülkemizde genellikle sabit dip tahtası kullanılmaktadır. Bu da kovan temizliğinde sorunlara yol açmaktadır. Arılar başka kovana aktarılmak zorunda kalınmakta ve arılarda bu süre esnasında üşütebilmekte ve nosema oluşmasına sebep olabilmektedir. Portatif dip tahtasında ise arılar farklı bir kovana aktarılmadan yalnızca dip tahtası çıkarılarak temizliği yapılmaktadır.

Kuluçkalıkta 18-20 kg bal bırakmak gereklidir. Bu, arının beslenmesi için önemlidir.

Türkiye Kalkınma Vakfı kovan satmaktadır.

Çerçeve ve kovan yapımında uyulması gereken kurallar ve ölçüler

  1. Kuru, çırasız, budaksız beyaz veya sarı çam kullanılmalıdır.
  2. Seçilecek kovan tipi arı ırkına ve arıcılık yapılacak bölgenin iklim ve bitki örtüsüne göre yapılır.
  3. Kovanlar TSE'nin kabul ettiği ölçülere göre yapılmalıdır.
  4. Kovanın dış yüzeyi yağlı boya ile boyanmalıdır. Kapağın üzeri içeri su sızdırmayacak şekilde çinkoyla veya paslanmaz sacla kaplanmalıdır.
  5. Örtü tahtası üzerinde 60 mm çapında yemleme deliği olmalı. Kışın besleme yapmak için kullanmak üzere veya göçer arıcılıkta hava sirkülasyonu için.
  6. Uçuş deliği hareketli olmalı. Mevsime göre daraltılıp genişletilebilmeli.
  7. Dip tahtası parçalı ve lambalı (birbirine geçmeli) olarak birbirine bağlanmalı.Kuluçkalıkla arasında ön tarafta 25 mm arka tarafta ise 15 mm mesafe olmalı. Yani dip tahtası önden arkaya doğru yükselen bir eğime sahip olmalı. Yani dip tahtası düze değil.
  8. Çerçevelerin yan çıtaları (koltuk) ile kovan iç kısmı arasında her yerinden 7,5 mm mesafe olmalı.
  9. Çerçeve alt yüzeyleri ile kovan gövdesinin alt kenarı aynı seviyede olmalı. Biri aşağıda diğeri yukarıda değil.
  10. Çerçevelerin üst yüzeyleri ile kovan gövdesinin üst kenarı veya örtü tahtasının alt kenarı arasında 8 mm mesafe olmalı. Yani arıya dolaşması için bir alan olmalı. Örtü için çuval kullanıldığında arıya üst tarafta dolanmak için (diğer çerçevelere gitmek) alan kalmıyor ve arı kovanın alt tarafını kullanıyor. Örtü olarak gazete kullanılmamalı. Zira civa içermektedir ve arılar gazeteyi öğütmektedir. Çuval ve örtü tahtası birlikte kullanılmaz. İki çerçeve arası boşluk 12 mm'dir.

Yapıldığı malzemeye göre kovanlar


Yapıldığı malzemeye göre kovanlar tahta, PVC veya strafor olabilir.

1. Tahta kovanlar:
Arı sağlığı açısından arzu edilmeyen bazı özellikleri vardır. Tahta su çekiyor ve içeriye nem sirayet ediyor, rutubet oluşuyor. Kışın soğuktan ve yazın da sıcaktan etkilenmeleri. Yağmurlu havalarda tahta malzemenin su çekmesi sonucunda mantarlar hızla çoğalmakta ve hastalık riski artmaktadır.

2. Sentetik (PVC) kovanlar:
Pencerelerde kullanılan malzemden bir farkı yok, aynı malzeme. Bu kovanlar da arı sağlığı açısından arzu edilmeyen özelliklere sahiptir. Bunların başında sentetik madde nemi yukarıya doğru yükseltip yoğunlaştırır ve arılar üzerine su damlaları şeklinde damlar. Amerikan YÇ ve Avrupa YÇ bu ortamlarda hızla artış gösterir. Hastalıkların en çok görüldüğü kovandır. Amerika'da denenmiş ve görülmüştür.

3. Strafor (Tecritli) kovanlar:
En sağlıklı kovandır. Arı hızlı gelişir. Arı üretip satma işi yapanlar bu tür kovanları tercih etmeli. Isı yalıtımını iyi yapıyor. Soğuktan ve sıcaktan en az şekilde etkileniyor. Bunun sonucunda da arının bal tüketimi azalıyor. Kullanılan malzeme üzerinde çeşitli bakteri, mantar ve parazit çok daha az oluşmaktadır. Ayrıca nem oluşmamaktadır. Kışın sıcaklık farkı meydana gelmemektedir. Göçer arıcılıkta dezavantajları vardır. Kamyonlarda kovanlar üst üste taşındığından bu kovanlar bu duruma dayanıklı değildir. Avrupa ve Amerika'da yaygın olarak kullanılan kovan tipidir. Kış kayıpları olmaz.

Kovanlarda malzeme ne olursa olsun ölçüler aynıdır.



Hiç yorum yok: